Çanakkale’nin Gelibolu yarımadasında, geçimini balıkçılık, hayvancılık ve tarımla sağlayan şirin köyler var. Dalyan, ağ ve parakete balıkçılığı yaygın olarak yapılmakta bu köylerde.
Bu yıl Kovid 19 salgınının yanısıra halk arasında deniz salyası olarak bilinen müsilaj oluşumu balık avcılığını oldukça olumsuz etkilemiş. Ağların gözlerini tıkayan müsilaj, dalyan ve ağ balıkçılığını olumsuz kılınca, bölge balıkçıları ağ gerektirmeyen fakat çok daha zahmetli parakete yöntemini sıkça kullanır olmuş.
Parakete, uzunca bir misinaya dizilen yüzlerce köstekli iğneden oluşan balık avı şekli. Bu iğnelerin ucuna yem takılıp derin sulara bırakılıyor ve saatler sonra toplanıyor.
Sabahın erken saatlerinde koylara inerken ilk olarak Tayfur Köyü karşılıyor bizi. Karaağaç koyuna ulaştığımızda balıkçı kayıklarının içinde gördüğümüz ağdan çok parekete leğenleri bize durumu özetliyordu.
Balıkçıların birçoğunun köylerde evi olmasına rağmen, koylarda da balıkçı kulübeleri var. Metin’in Sazlık Koyu’ndaki kulübedeki rahatlığı insanı bu yaşam tarzına özendirici.
Ahmet, Sezgin, Mehmet ve Görkem parakete avı hazırlığı öncesi mütevazi sofralarında enerji topladılar.
Pandemi ve müsilaj, balıkçıları çok yorsa da, ekmek parası düşüncesi, güneşin yakıcı ışıklarından daha ağır basmakta. Sohbetlerindeki neşe hoş bir meltem serinliğinde..
Ahmet, uzunca göz hastalığından ve bu seneki balık avının zorluğundan, bahsetse de gözlerini paraketeden hiç ayırmadı.Ağ atamamak ve dalyan balıkçılığı olmaması avlanmalarını zorlaştırmış. Balıkçılıktan iyice sıkılmış artık.
Görkem gülmeyi o kadar çok seviyor ki, onu ciddiyken yakalamak bayağı güç. Aralarında en gençleri olmasına rağmen, balıkçılıkta oldukça maharetli.
Samimi ve misafirperver balıkçıların tekne hazırlıkları aralıksız sürerken aniden keçi sürüsü belirdi. Çoban Hüseyin’in mesleğini oldukça severek yaptığı her halinden, sözlerinden belliydi. Avucunda bir şey olmasa bile elini açmasıyla keçilerin etrafına doluşmaları ustalığını ve sevgisini anlatmakta.
Turgay ve Göksel bölgedeki balıkların çok sevdiği sardalye yemlerini parakete iğnelerine dikkatlice diziyorlar. Turgay’ın da müsilaj konusunda kendince fikirleri var. O’na göre deniz anaları çok etkiliydi bu kirlilikte.
Taşınan kocaman bir umuttu
Ne ele ne gönüle ağır
Bir can pazarıydı derinlerde
Maviden uzakta, gülümsemeye yakın.
Suya atılan yemlerden nasiplenen martıların çığlıklarını bastıran pancar motoru sesiyle bir tekne yaklaştı ve balıkçı Hasan sigarası için ateş istedi. Ne var ne yok demeye kalmadı, zor kaldırdığı koca mırlan balığını gururla gösterdi.
Muhammet Beyazal
Haziran, 2021